3I/ATLAS kuyruklu yıldızının, güneş sisteminin dışında oluşmuş ve buradan geçerken keşfedilmiş olan üçüncü büyük yıldızlararası ziyaretçi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Darryl Z. Seligman, "Astronomlar, teleskoplarla gök cisimlerinden yansıyan ışığı gözlemleyerek bu cisimler hakkında bilgi edinebilirler" dedi ve ekledi:

"Bu yıldızlararası gezgin, muhtemelen başka bir yıldızın etrafında dönen gaz ve tozdan oluşan protoplanet diski içinde, aktif gezegen oluşumunun gerçekleştiği yerlerde oluştu. Büyük olasılıkla, 3I/ATLAS dev bir ötegezegenin yakın yerçekimi sapan (slingshot) etkisiyle fırlatılmıştır. O zamandan beri milyarlarca yıldır Samanyolu galaksisinin yıldızlararası ortamında dolaşmaktadır. Ve bizler, neredeyse kesin olarak bir yıldıza ilk kez yaklaştığı bu anı, ön sıradan izleme şansına sahibiz. 19 Aralık'ta, Noel'den sadece altı gün önce, bu gezgin, tüm evrenin ömrü boyunca Dünya'ya en yakın konumuna ulaşacak. Küçük bir teleskop veya çok güçlü bir dürbünle onu yakından görebileceksiniz. Bu yaklaşma, astronomlara gezegenlerin oluşumunun güneş sistemimizdekine benzer mi yoksa farklı mı olduğunu yakından inceleyip öğrenmek için en iyi fırsatı sunuyor."

Son yedi yılda, tamamen yeni bir gök cisimleri popülasyonunun üç üyesinin keşfedildiğini vurgulayan, Prof. Dr. Darryl Z. Seligman, "Bu nesneler, güneş sistemine ait her şeyin bağlı dairesel veya eliptik yörüngelerinin aksine, hiperbolik yörüngelere sahiptir. Bu yüzden onların başka yerlerden geldiğini biliyoruz: Gelirler, giderler ve bir daha asla geri dönmezler. Bu nesnelerin yaşam ömürlerine sadece kısa bir bakış atabiliyoruz ve güneş sistemimizden geçtikleri kısa süre içinde yaptığımız ölçümler, galaksideki gezegen oluşumunu anlamamız için önemli ipuçları sağlayabilir."

Güneş sisteminin, yıldızlararası kuyruklu yıldızlar şeklinde Samanyolu galaksisine büyük miktarda madde fırlattığının da bilindiğine dikkat çeken  Prof. Dr. Darryl Z. Seligman, "En iyi bilgisayar simülasyonlarımız, bugün gördüğümüz güneş sisteminin yapısını yeniden oluşturmak için, büyük olasılıkla dev gezegenler Jüpiter, Uranüs, Satürn ve Neptün'ün göç ettiği ve Kuiper Kuşağı ile Oort Bulutu'na madde fırlattığı şiddetli bir dönem olduğunu gösterdi. Bu süreçte, muhtemelen 3I/ATLAS büyüklüğünde kuyruklu yıldızların yaklaşık 30 Dünya kütlesini yıldızlararası ortama salmışızdır" dedi ve şöyle devam etti:

"Son 30 yılda, diğer yıldızların çevresinde gezegenlerin şaşırtıcı derecede yaygın olduğunu keşfettik. Bu nedenle, diğer gezegen sistemlerinin de Samanyolu galaksisine kuyruklu yıldızlar fırlatmış olması şaşırtıcı değildir. Bilinen ilk yıldızlararası nesne olan 1I/'Oumuamua, 2017 yılında keşfedildi. İki yıl sonra, belirgin bir kuyruklu yıldız kuyruğu sergileyen ve bileşimi güneş sistemi kuyruklu yıldızlarından çok farklı olan 2I/Borisov'u keşfettik. Teleskopik gözlemlerimiz, bu nesnenin sudan daha fazla karbon monoksit içerdiğini ortaya çıkardı. Güneş sistemi kuyruklu yıldızlarının çoğu, diğer buz türlerinden çok daha fazla su içeriyor."