CGTN Muhabiri Barış Liu, Çin’de inovasyon temposu dikkat çektiğini belirtirken "Ortalama her 53 saniyede bir yeni enerjili otomobil üretim hattından çıkarken, her gün binlerce yeni patent ve buluş kayda geçiyor." dedi.

Bu dinamizmin, ülkenin küresel sıralamadaki yükselişine de yansıdığını vurgulayan Barış Liu,  "Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün yayımladığı 2025 Küresel İnovasyon Endeksi’ne göre Çin, tarihinde ilk kez dünyada en güçlü inovasyon kapasitesine sahip ilk 10 ekonomi arasına girdi. Çin ayrıca, sahip olduğu 24 inovasyon gelişim topluluğuyla  art arda üç yıldır dünya liderliğini koruyor. Reuters’in haberlerinde, bu başarının Çinli işletmelerin Ar-Ge alanında yaptığı büyük ölçekli yatırımlarla doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekildi." açıklamasını yaptı.

Çin’in inovasyon yükselişinin küresel durgunluğa rağmen sürüdüğüne dikkat çeken Barış Liu, şöyle devam etti:

"Mevcut küresel ortamda Çin’in inovasyon kapasitesindeki yükselişin kolay elde edilen bir başarı olmadığı vurgulanıyor. Dünya genelinde Ar-Ge yatırımlarının artış hızı yavaşladı; 2023’te yüzde 4,4 olan büyüme oranı 2024’te yüzde 2,9’a geriledi. Bu oranın 2025’te yüzde 2,3’e düşmesi bekleniyor. Yüksek enflasyonun etkisiyle işletmelerin reel Ar-Ge harcamaları da son on yılın ortalamasının altında kaldı."

ABD-Çin İşbirliği Fonu İcra Başkanı John Milligan-Whyte'nin, basına yaptığı değerlendirmede, “Küresel ekonomik toparlanmanın zayıfladığı bir dönemde, Çin’in yüksek nitelikli kalkınma stratejisi ve istikrarlı iç ortamı, bilim ve teknoloji alanında inovasyon kapasitesinin sürekli sıçrama yapmasını destekliyor.” sözlerini aktaran Barış Liu, "Son yıllarda Çin, uzay istasyonu Tiangong’un düzenli işleyişe geçmesi, dünyanın ilk 4. nesil nükleer elektrik santralinin hizmete girmesi, kuantum hesaplama ve yapay zeka büyük modellerindeki ilerlemeler gibi önemli başarılara imza attı. Peki, bu inovasyon kapasitesinin arkasında hangi dinamikler yatıyor?" ifadelerini kullandı.

Çin Renmin Üniversitesi’nden uzman Wang Xiaosong, basına yaptığı değerlendirmede, ülkenin inovasyona dayalı yeni gelişim stratejisini hayata geçirmesi, reformları derinleştirmesi ve ekonomi, bilim-teknoloji ile nitelikli insan kaynağını geliştirmeye yönelik eşgüdümlü çabalarının, inovasyon kapasitesinin yükselişine sistematik güvence sağladığını ifade etti. Wang’a göre, 2024 yılında Çin’in toplam Ar-Ge harcamaları 2020’ye kıyasla yüzde 48 arttı. Ar-Ge’nin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı yüzde 2,68’e çıkarak Avrupa Birliği ortalamasını geride bıraktı. Çin’in Ar-Ge personeli sayısı da dünyada ilk sıraya yükseldi. 

Çin’de işletmelerin inovasyonun lokomotifi olduğunu belirten Barış Liu, "Çin’de inovasyon kapasitesinin artışında işletmelerin rolü öne çıkıyor. Ülkedeki toplam buluş patenti sayısı 3 milyon 727 bine ulaşırken, bunun yüzde 74,4’ü şirketlere ait. Bu durum, işletmelerin inovasyon alanındaki merkezi konumunu ortaya koyuyor. Analistlere göre, Çin’in fikri mülkiyet haklarını güçlendirmesi ve piyasa ortamını iyileştirmesi, şirketlerin yenilikçiliğini canlandırdığı gibi buluşların ticarileşmesini de hızlandırdı. Örneğin, elektrikli araç bataryası üreticisi CATL, 2024 sonunda ortalama günde 16,8 patent geliştirdi. Şirketin bu yıl eylül ayında tanıttığı 'termal difüzyonsuz teknoloji', aynı ürün grubunda dünyanın en yüksek güvenlik standardı olarak değerlendiriliyor." dedi.

Yapay zeka da Çin’de inovasyonun önemli motorlarından biri haline geldiğini aktaran Barış Liu, şu ifadelere yer verdi:

"Ülkedeki yapay zeka patentleri küresel toplamın yüzde 60’ını oluşturuyor ve Çin bu alanda hep birinci sırada. 2025 yılı itibarıyla Beijing, dünyanın ilk insansı robot oyunlarına ev sahipliği yaptı ve Dünya Robotlar Konferansı’nda birçok yeni ürün tanıtıldı. Küresel yapay zeka sektörünün Çin’e yoğun ilgi göstermesi, ülkenin inovasyon cazibesini bir kez daha gözler önüne serdi. Çin’in inovasyon kapasitesindeki yükseliş, sadece kendi ekonomik dayanıklılığını artırmakla kalmadı; diğer ülkelerin dönüşümünü de hızlandırdı. Suudi Arabistan’da Çin menşeli yapay zeka büyük modelleri şirketlerin verimliliğini artırırken, Malezya’da mobil ödeme sistemleri turizmin büyümesine katkı sağladı. Afrika’da ise Çin yapımı insansız hava araçları akıllı tarım uygulamalarını destekledi."

Barış Liu, son beş yılda Çin'in, yeni enerjili araçlar, yeni nesil elektrik sistemleri, havacılık ve uzay gibi alanlarda 532 küresel standardın hazırlanmasına öncülük ettiğine dikkat çekerken "İnovasyon ve dışa açılma adımlarını hızlandıran ülke, uluslararası iş birliğini de genişletiyor. Geçtiğimiz günlerde tamamlanan 2025 Çin Uluslararası Hizmet Ticareti Fuarı’nda (CIFTIS) dijitalleşme ve akıllı teknolojilerin entegrasyonu gündemin merkezindeydi. Halen süren 22. Çin-ASEAN Fuarı’nda ilk kez yapay zekâ için özel bir salon açıldı ve en ileri çözümler sergilendi. Önümüzdeki ay düzenlenecek 2025 Çin Uluslararası Dijital Ekonomi Fuarı ise dijital ekonomi alanındaki en yeni buluşlara odaklanacak." açıklamasını yaptı.

Çok uluslu şirket yöneticilerinin ifadesiyle, “Her gelişimizde Çin’de karşılaştığımız yeni teknolojiler bizi hayran bırakıyor. Bu ilerlemeden gurur duyuyoruz.” sözlerine yer veren Barış Liu, "Gerçekler, Çin’in inovasyon hikayesinin yalnızca ülkeye değil, tüm dünyaya da yeni fırsatlar sunduğunu ortaya koyuyor." dedi.