CGTN Muhabiri Cao Beidan, bu yıl, Paris İklim Anlaşması'nın 10. yıl dönümüne denk gelirken, ülkelerin yeni Ulusal Katkı Beyanı sunmaları açısından kritik bir dönemi temsil ettiğini belirtti. Cao Beidan, küresel iklim yönetişiminin, acil ve uygulanabilir adımlar gerektiren kritik bir kavşakta bulunduğuna dikkat çekti.

Çin Medya Grubu'na (CMG) bağlı CGTN tarafından 48 ülkede 33 bin katılımcıyla gerçekleştirilen anketin, küresel iklim yönetişiminin hem aciliyeti hem de uzun vadeli önemi konusunda geniş bir mutabakat olduğunu ortaya koyduğunu aktaran Cao Beidan, "Ankette Çin'in küresel iklim çabalarına katkı sağlama konusundaki yaklaşımı ve elde ettiği başarılar geniş çapta takdir görüyor. Katılımcılar, tüm ülkeleri iklim değişikliğiyle mücadele için pragmatik adımlar atmaya ve işbirliği yapmaya çağırıyor. Katılımcıların yüzde 91'i son yıllarda dünya genelinde aşırı hava olaylarının sıklığının hızla arttığına inanırken, yüzde 89,2'si bu eğilimin küresel iklimin hızla kötüleştiğini gösterdiğini savunuyor. Katılımcıların yüzde 90'ı ise iklim değişikliğine yanıt vermenin acil bir öncelik olduğu konusunda mutabık kalarak uluslararası toplumu güçlü ve somut adımlar atmaya çağırıyor." dedi.

Cao Beidan, küresel iklim yönetişimi açısından bu kritik dönemde, ülkelerin vereceği yanıt ve taahhütlerini yerine getirip getiremeyeceklerinin yalnızca iklim eylemlerinin başarısını değil, aynı zamanda insanlığın geleceğini de derinden etkileyeceğine vurgu yaparak şunları kaydetti:

"Katılımcıların yüzde 85'i etkili küresel iklim yönetişimi için ülkeler arası işbirliğinin güçlendirilmesinin zorunlu olduğuna inanıyor. Yüzde 75,1'i gelişmiş ülkeleri iklim konularında samimiyetsizlik ve eylemsizlikle eleştirirken, yüzde 75'i bu ülkelerin tekrar tekrar iklim finansmanı taahhütlerini yerine getirmemesini sorumsuzluk olarak nitelendiriyor. Katılımcıların yüzde 86,4'ü ise gelişmiş ülkelerin insan kaynaklı iklim değişikliğinde kaçınılmaz tarihi ve ahlaki bir sorumluluk taşıdığını belirterek daha güçlü adımlar atmaları çağrısında bulunuyor."

Küresel Güney ülkelerinden gelen katılımcıların, iklim konularını ele alma konusunda gelişmiş ülkelerdekinden daha güçlü bir kararlılık sergilediğine değinen Cao Beidan, "Katılımcıların yüzde 94,6'sı enerji tasarrufu ve emisyon azaltımını kendi davranış ve günlük yaşamlarına dahil etmeye istekli olduğunu belirtiyor. Bu oran gelişmiş ülkelerden 14,9 puan daha yüksek. Küresel Güney katılımcılarının yüzde 96,2'si iklim değişikliğiyle mücadelede yeşil endüstrilerin geliştirilmesinin hızlandırılması çağrısında bulunuyor. Bu oran gelişmiş ülkelerden 13,4 puan daha fazla." ifadelerine yer verdi.

Cao Beidan, bu yıl Çin'in, Paris Anlaşması doğrultusunda mümkün olan en yüksek çabayı yansıtan yeni bir Ulusal Katkı Beyanı sunduğunu hatırlatarak "Katılımcıların yüzde 76,7'si Çin'in sera gazı emisyonlarını etkili şekilde kontrol ettiğine inanırken, yüzde 70,5'i Çin'in rüzgar ve güneş enerjisi gibi temiz enerji altyapısını geliştirme çabalarını takdir ediyor. Yüzde 79,9'u ise Çin'in iklim yönetişimi uygulamalarının diğer ülkeler için değerli bir referans sunduğunu düşünüyor. Ayrıca katılımcıların yüzde 75,8'i Çin'in iklim yönetişiminde güçlü bir kararlılık ve sorumluluk sergilediğini belirtiyor. Yüzde 73,4’ü ise Çin’in küresel iklim yönetişimi yaklaşımını kabul ederek, gelecekte daha büyük bir rol üstleneceğini bekliyor." açıklamasını yaptı.

Beidan, bu anketin, CGTN ile Renmin Üniversitesi tarafından, Yeni Çağ Uluslararası İletişim Enstitüsü aracılığıyla yürütüldüğünü bildirdi.